Vicdansız emlakçılara ağırlaştırılmış müebbet
Görsel Posted on
Pazarcı olan evli ve 2 çocuk babası 70 yaşındaki Hasan Fidan, uzun süredir biriktirdiği parayla ev almak için emlakçılarla irtibata geçip ev arayışına başladı. Aydın’da ortak emlaçılık yapan Hakan Ekiz (34) ve Hafize Zara (25) ile tanışan Fidan, Efeler Mahallesinde bir ev beğendi. Fidan’ın beğendiği eve birikimi olan 45 bin TL yetmediği için, bankadan 10 bin TL kredi çekti. Cebindeki 55 bin TL ile kayıplara karışan Fidan’dan bir daha da haber alınamadı.
ÖZEL EKİP OLUŞTURULDU
Fidan’ın kaybolması üzerine yakınları Aydın Emniyet Müdürlüğüne giderek, kayıp ihbarında bulundu. Bunun üzerine arama çalışmaları başlatan polis, Fidan’ı tanıyan Zeki Canan’ın emniyete gelerek kendisini pazarda gördüğünü söylemesi üzerine aramayı durdurdu.
Kaybolmasından 11 ay sonra bankaya giden yakınları, Fidan’ın emekli maaşını çekmediğini öğrendi. Tekrar Fidan’ın bulunması için özel bir ekip oluşturan Aydın Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, Sağlık Bakanlığı veri tabanında yaptığı araştırmada koah hastalığı bulunan ve sürekli ilaç kullanan Fidan’ın kaybolduğu tarihten sonra ilacını herhangi bir eczaneden almadığını ve hastaneye gitmediğini tespit etti. Polis bunun üzerine Fidan’ın cinayete kurban gitmiş olabileceği ihtimali üzerinde yoğunlaştı.
EN SON GÖRÜŞTÜĞÜ KİŞİLER TESPİT EDİLDİ
Cinayet büro dedektifleri, Hasan Fidan’ın son olarak emlakçı Hakan Ekiz ve ortağı Hafize Zara ile görüştüğünü tespit etti. 13 Mayıs 2013 günü Hafize Zara’yı Aydın’da, ortağı Hakan Ekiz’i İzmir’de gözaltına aldı. Zanlılar, Fidan’ı parası için öldürüp, toprağa gömdüklerini itiraf ettiler.
KAZIDA CESEDE ULAŞILDI
Zanlıların ifadelerinde tarif ettikleri Efeler Mahallesi Efeler Mahallesi Köroğlu Caddesi 1345 Sokak’taki bir evin bahçesinde yapılan kazıda yerin 1 buçuk metre altında Fidan’ın battaniyeye ve naylona sarılı olan, çürümüş cesedi ile karşılaşıldı.
Çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan iki zanlının Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davasında zanlılar borçlarından dolayı cinayeti işlediklerini belirtirken, “Hasan Fidan ile ev konusunda anlaşmıştık. Fakat Fidan’ı bir ev daha olduğunu, isterse burayı da gösterebileceğimizi söyledik. Ardından Efeler Mahallesinde satılık olan bir villaya götürdük. Fidan evi gezdirirken başına tara ile vurarak öldürdük. Daha sonra havanın kararmasını bekledikten sonra da kimsenin görmediği bir sırada bahçeyi kazıp gömdük. Ertesi günü de toprağın üzerine beton döktük. Pişmanız” dedikleri öğrenildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Aydın E Tipi Kapalı Ceza Evinde kalan iki zanlının önceki gün yapılan son duruşmasında karar açıklandı. Zanlıların son savunması alınırken, duruşma sırasında Hafize Zara baygınlık geçirdi. Her iki zanlı da yaptıklarından pişman olduklarını söylerken, mahkeme başkanı, Hafize Zara ve Hakan Ekiz’e planlı bir şekilde adam öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet, öldürdükleri şahsın 55 Bin TL parasını almalarından dolayı yağma suçundan 12’şer yıl hapis cezasına çarptırıldıklarını açıkladı.
Mevlana anıldı
Görsel Posted on
Aydın Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Aydın İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, Aydın İl Müftüsü Ömer Kocaoğul, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, Şube Müdürleri, Okul müdürleri ve öğreniciler katıldı. Toplantıda Bey Camii Müezzini Güven Kemer tarafından Kur’an’ı Kerim okundu.
“YOL GÖSTERİCİLİĞİNE İHTİYACIMIZ VAR”
Anma töreninde konuşan ve Mevlana’nın vefatının 740’ıncı yıldönümünde yad etmek amacıyla toplandıklarını ifade eden Aydın İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, “Bugün insanlık Mevlana’ya ve onu gibi ışık kaynaklarına derinden muhtaç olduğunu daha çok hissetmektedir. Faklı dili konuşan, farklı dine inanan, farklı kültüre sahip olan milyonlarca insan, Mevlana’nın şahsında ve eserlerinde insan olmanın anlam ve değerini daha iyi kavramaktadır. Mevlana’nın en önemli eseri olan Mesnevi, bilgi ve hikmet demetleri sunan çok önemli bir kaynaktır. Bu dünya klasiğinin merkezinde Kur’an ve Yüce Peygamberimizin hayatı vardır. Mesnevinin bize anlattığı insan, günümüz insanının muhtaç olduğu insandır. Onun nazarında dil farkı, renk farkı bir üstünlük işareti değil. İlahi bir nişanedir. İnsan insanın kurdu, İnsan insanın aynasıdır, dostudur. İçinde bulunduğumuz bu hafta münasebetiyle Mevlana’yı bir kez daha okumuş, anlamış ve anmış olacağız. Ülkemizin insanının ve tüm dünyanın onun yol göstericiliğine ihtiyacı vardır” diye konuştu.
“TOPRAKLARIMIZDA BÜYÜK MEZARLAR VAR”
Aydın İl Müftüsü Ömer Kocaoğul ise, Mevlana’nın sözlerinden örnekler verdiği konuşmasında Türkiye’de büyük mezarlar olduğunu söyledi. Kocaoğul, “Bizim topraklarımızda büyük mezarlarımız var. Mevlana’nın türbesi var. Biz büyük bir devletiz. Mevlana, bir pergel gibiyiz diyor bir ayağımız Kur’an’nın hükümleri üzerinedir bir ayağımızla da 72 milleti gezeriz diyor. Yani bu milletler içerisinde hamları arar buluruz onları olgunlaştırmaya çalışırız Mevlana’nın bir cümlesi var. Diyor ki, ‘Dünyada bir tane üşüyen varsa siz ısınamazsınız’. Yani bu sevgiyi hiçbir yerde bulamazsınız. Siz öğrencilerin Mevlana gönüllü olmaları ve Mevlana’nın hoş görüsünü, insanlar arasında ayrım yapmadan bir hayat sürdüğünü, vefatının ardından gayri müslimlerin bile ağladığını bilmenizi, bu duygular içerisinde yetişen bir nesil olmanızı Allah’tan niyaz eder hepinizi sevgiyle muhabbetle selamlarım” ifadelerini kullandı.
Anma töreni Sosyal Bilimler Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Erhan Ergüder’in Mevlana ile ilgili konuşmasının ardından, Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri şiir okudu.
Zeytin karasuyuna umut ışığı
Görsel Posted on
Güney Ege Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu toplantısında, Çevre Faslı Hibesi olarak 6 milyon TL kaynak ayrılmasıyla, zeytin karasuyu sorunu için önemli bir adım atılmış oldu.
Aydın Valisi Erol Ayyıldız ve Aydın Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ülken, Kasım ayında yapılan Güney Ege Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu toplantısında zeytinyağı fabrikalarının yıllardır süre gelen zeytindeki karasuyunun imhasına yönelik lagün projelerinin destek kapsamında değerlendirilmesini önerdi. GEKA Yönetim Kurulu konuya sıcak baktı.
Sektörün yüksek miktardaki çevre cezalarından işletmelerin zarar görmemeleri adına konunun kısa sürede çözüme ulaştırılması için umut ışığı belirdi.
“Aydınspor 1923 ekonomik özgürlüğüne kavuşmalı”
Aydınspor 1923 Kulübü’nün eski başkanı olan, CHP Efeler Belediyesi Başkan Aday Adayı Ahmet Gümüş, Aydınspor 1923’e kalıcı gelir sağlanması konusunda açıklamalarda bulundu.
Aydın Belediyesi tarafından kullanım hakkı 10 yıllığına Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’ne verilen Hüseyin Aksu Spor Tesisleri’nin değerlendirilmesi gerektiğini belirten Ahmet Gümüş, “Aydınspor 1923’e darılma şansım yok. Elimden gelen yardımı bugüne kadar yaptığım gibi bundan sonra da yapmaya hazırım. Aydınspor 1923’ün ekonomik özgürlüğüne kavuşması lazım. Artık, Aydınspor 1923’ün benzin istasyonları gibi yatırımlar, yaparak ekonomik özgürlüğünü sağlama şansı yok. Elimizde bir hazine var. Hüseyin Aksu Spor Tesisleri. Böyle bir tesis, her şehirde herkese nasip olmaz. Aydınspor 1923 Kulübü’ne tesisiler 25-30 yıllığına verilebilir. Oraya çok güzel bir Aydınspor 1923 oteli yapılabilir. Aydın’da acayip otel sıkıntısı var. Birinci kat kulübün, üzeri de otel olabilir. Bir veya iki katlı düğün salonu da olabilir. Artık şehirlerde sokaklarda düğün yapma şansı yok. Düğün yapmak isteyenler bir yıl önceden gün arıyor. 6-7 katılı düğün salonu yaparsanız. O zaman kulüp yönetimi için üç, beş tane liste yarışır. Herkes Aydınspor 1923’te başkan olmak için yarışır. Aylık Aydınspor 1923’ün 150-200 bin TL arası geliri olur” dedi.
“YÖNETİMLERİ GENEL KURULLARDA ELEŞTİRMEK GEREKİR”
Aydınspor 1923’ün şuanki durumunu da değerlendiren Gümüş, “Şuan ki gidişatı puan olarak iyi görmüyorum. Yönetime saygı duyuyorum, elinden gelen gayreti de gösteriyor. Aydınspor 1923’ün mevcut yönetimini eleştirme gibi bir duruma girmedim, girmem de. Yönetimleri bence genel kurullarda eleştirmek ve övmek gerekir. Düşüncelerimi genel kurulda söylerim” dedi.
Açıkta satılan yiyeceklere tepki
Görsel Posted on
Çine’de bazı duyarlı vatandaşlar açıkta satılan gıda ürünlerinden şikâyetçi oldu. Vatandaşlar, açıkta satılan gıda ürünlerinin sağlık açısından uygun olmadığını söyleyerek, ürünlerin açıkta satılmasının yasaklanmasını istiyor.
Açıkta satılan yiyeceklerin zararları arasında ilk sırayı sarmonella adı verilen bir bakterinin aldığını uzmanlar tarafından söylenmekte olduğunu belirten duyarlı vatandaşlar, Bu bakteriyi rüzgarın taşıdığını ve özellikle de sıcak havalarda buharlaşma yolu ile ortaya çıktığını, bakterinin açıkta satılan yiyeceklerin tüketilmesi ile beraber vücuda girdiğini ve bulantı, kusma ile kendini göstererek besin zehirlenmesine yol açmakta olduğunu söyledi.
Ayrıca, simit gibi açıkta satılan ürünlerin yıkanmadan yenildiğine vurgu yapan duyarlı vatandaşlar, açıkta satılan simit, pasta ve benzeri ürünlerin toz ve mikrop yuvası haline geldiğini ve açıkta satılan gıda ürünlerin sağlık için büyük bir tehdit haline gelmelerine neden olduklarını ifade etti.
Açıkta satılan yiyeceklerin satışının bazı büyükşehir ve ilçelerinde belediye tarafından yasaklandığını belirten halk, Çine’de de açıkta satılan yiyeceklerin satılmasına yetkililerin izin vermemesini istedi.
Bizleri yetiştiren fedakâr öğretmenlerimizin, Öğretmenler Günü Kutlu olsun.Sevgi ve Saygılarımla..
Görsel Posted on
Bir toplumun gelişmesi ve kalkınması bilimdeki gelişmelere bağlıdır. Bilime önem veren toplumlar daha çabuk kalkınırlar. Bilim, ilk öğretimden başlayarak; eğitimin her kademesinde öğretmenler tarafından okullarda öğretilir. Bu nedenle bir toplumun geleceğinin biçimlenmesinde en büyük yük öğretmenlerin omuzlarındadır. Geleceğin insanını yetiştirme bakımından da öğretmenlerin önemi büyüktür. Bunun için öğretmenler toplumun en saygın kişileridir.
TARTIŞTIĞI SEVGİLİSİNE KURŞUN YAĞDIRDI
Görsel Posted on
Aydın’ın Nazilli ilçesinde sokak ortasında tartıştığı kız arkadaşının bacaklarına 4 el ateş açan şüpheli, kayıplara karıştı.
Olay, bugün öğle saatlerinde Nazilli merkez Yeni Mahalle 152 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Ş.Ö. ile kız arkadaşı olduğu iddia edilen S.K. arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Ş.Ö. yanında bulunan silahla sevgilisinin ayaklarına 4 el ateş ederek olay yerinden kayıplara karıştı.
Gürültüyü duyan çevre sakinlerinin haber vermesi üzerine çağrılan 112 Acil Servis ekipleri, yaralı kadını Nazilli Devlet Hastanesi’ne sevk etti. Hayati tehlikesi bulunmayan S.K’nın ilk ifadesinde tartıştıklarını ve sevgilisinin kendisine ateş ettiğini söylediği öğrenildi. Firar eden zanlı Ş.Ö’nün yakalanması için çalışma başlatıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Kenar Posted on
Zeybeklik nedir?
Bu kapsamda zeybeklere değinmeden geçemeyeceğim. Zeybekliğin kökenlerini Eski Yunan’da veya Orta Asya’da aramanın manası yoktur. Çünkü zeybeklere ilk olarak Anadolu Selçuklularında rastlanmaktadır. Bu dönemde zeybek adının, Aydın yöresinde yolların güvenliğini sağlayan bir çeşit asker anlamına geldiğini biliyoruz. Kelimenin anlamını araştırmak ta beyhude bir iştir. Kelimenin kökenine ilişkin bir tarihi kayıt bulunmamasının yanısıra bu kelimeyi Rumca’dan veya başka yabancı dillerden gelmiş gibi göstermeye çalışan sahtekar ve hainlerin varlığı, bu bahisten tiksinerek geri adım atmamız için yeterlidir.
Zeybekliğin asıl kökeni 16.yüzyıl sonu ile 17.yüzyıl ortalarına tarihlenen Celali Ayaklanmalarına dayanır. Gerçek anlamını da burada bulur. Yenilgilerle bozulmaya yüz tutan merkezi idare ve halka zulümden başka bir şey getirmeyen yerel vali ve mültezimler ile birlikte köylüler üzerindeki mali yükün ağırlığı, asker kaçakları ile birleşen isyancıların çığ gibi büyümesine yol açtı. Aydın, bu sıkıntıları daha fazla hisseden bir vilayet olarak Celalilerin her zaman etkin olduğu bir yöre olageldi. Bu isyancıların faaliyetleri yoğun olarak Aydın’da hep devam etti. Buna karşın aynı sebeplerle dağa çıkan eşkıyanın gittikçe yöresel niteliklere bürünerek diğer eşkıyadan ayrıldığını ve bir çeşit toplumsal çete haline geldiğini görmekteyiz. Anlatılanlar bellidir; haksızlığa karşı çıkan köylü genci ve zenginden topladığını fakire dağıtan, gençleri evlendiren, köprüleri onaran gönlü tok eşkıya.
Unutulmaz Sahneler
Bunlardan ilki Yörük Ali Efe müfrezesini Yenipazar’a doğru giderken gören Rum işçilerin kaçmaya yeltenmesi ile başlar. Rumların kaçmalarına engel olan Efe, onlara yolluk verir ve Sultanhisar’daki kumandanlarına giderek Yörük Ali’nin teslim olarak Yunanlılara katılmak istediğini, bunun için ertesi gün Sultanhisar’a silahsız geleceğini söylemelerini tenbihler. Koşarak giden Rumların ardından bakakalan kızanlar, Efelerinin hilesini anlayamazlar. Ancak ertesi gece sabah doğru Sultanhisar’ın Malgaç Köprüsündeki karakolu basmaya giderken bu kurnazlığı anlayacaklardır. Yunan Komutanı Sultanhisar’da hazırlık yaparak Efe’nin teslim olmasını bekleyedursun, Malgaç’tan gelen silah sesleri, Türk Kurtuluş Savaşı’nın başladığını, Türk Milletinin ölmeden esareti kabul etmeyeceğini ilan etmektedir.
Bir diğer ölümsüz sahne, Atatürk’ün bir telgrafı ile tarihe geçmiştir. Telgrafın metnini, tek satırına dokunmadan naklederek yazımızı sona erdiriyoruz. Nihai karar elbette ki tarihe kalacaktır.
“Ankara, 11 Haziran 1920
Aydın ve Havalisi Kuvayi Milliye Umum Kumandanı Demirci Mehmet Efe kardeşime:
Kahraman efelerinizi size gönderiyorum. Aydın’ın bu doğru özlü ve fedakar evlatları, Bolu ve Düzce havalisinde memleketimizi gavurların esaretine düşürmeye çalışan hainleri pek kahramanca ve fedakarca bastırdılar. Vatanımıza büyük hizmetler ifa ettiler. Allah iki cihanda aziz etsin. Kendilerine ve umum kumandanları olan zat-ı alinize Büyük Millet Meclisi’nin kalbi ve samimi teşekküratını takdim eder, gözlerinizden öperim. Kardeşim efendim…
İmza: Büyük Millet Meclisi Reisi
Mustafa Kemal”
Gülşah Atik 